Maçın bitmesine bir kaç saniye vardır.İki sayı geride olan takım mola almış ve kenardan top çıkaracaktır.Susuzluktan ağzınız kurumuştur veya tuvalete gitmeniz gerekmektedir ama son hücümü kaçırma korkusu size izin vermez.Belki koşarak bir bardak su içip gelmek de bir seçenektir ancak sabaha karşı beşte bu pek de mantıklı gelmez.Nihayetinde oturup izlemeye karar verirsiniz ki en fazla on saniye sürecektir.Son topu ''O'' kullanacaktır.Bunu siz de bilmekdesinizdir, binlerce kilometre uzaktaki,karşı takımın koçu da.Ortada cevabı beklenen tek bir soru vardır; O son şut gircek midir?
Hakem topu kenardaki oyuncuya verir,saha içinde bir karmaşa belirir.Zaten ''O'' nu takip etmekte olan gözleriniz,bir an savunmacısıdan kurtulduğunu görür.Gayriihtiyari ayağa kalkarsınız.Dudaklarınız sanki birşeyler söyleyecekmişcesine aralanır,gözleriniz iyice açılır,televizyona bir adım daha yaklaşırsınız ve top O'nun ellerindedir artık. Savunmacı sadece bir adım geride kalmıştır ki bu mesafe gayet yeterlidir.Karşı takımın koçu şimdiden çömelerek izliyordur maçı ve bench ayaktadır.

Artık şuta çıkmıştır ve herşey için çok geçtir.Savunmacı umutsuzca topa doğru uzanır lakin kendisi de bilmektedir bunun bir işe yaramayacağını,belki de dua ediyordur o sırada. Fakat binlerce zıt yönlü dua vardır tam o anda.Tanrı bir seçim yapar.
Siren sesi çaldığında yüzünüzde bir gülümseme oluşur hatta belki de yanlızlığın verdiği rahatlık size çılgın ve anlamsız bir sevinç ritüeli bile yaşatabilir.Biraz sakinleştiğinizde ve adrenalin sizi rahat bıraktığında tekrar televizyona odaklanırsız. Takım arkadaşları O'nun üzerine atlar,O ise mağrurdur çoğu zaman,içindeki çoşkuyu bastırırmaya çalışır anlamsızca,halbuki çocuklar gibi atlayıp zıplamak ister,bazen yapar da.
Karşı takım benchinde başlar ellerin arasındadır,boş gözlerle etrafa bakmaktadırlar,içlerindeki bu şutun sayılmayabileceğini söyleyen inatçı sevimli çocuğu susturamayan birkaçı ise hala skorboarda bakmaktadır.Sinir bozucu bu iyimserlikden de eser kalmaz hakemin işaretiyle.
Boş bir gülümseme kalır bunlardan geriye yüzünüzde,sabaha karşı beş de.Sabah ezanı okunurken,sadece birkaç saniye de olsa O'nun yerinde olmak fikri geçer bir an için akıldan,uçar gider hemen tabi ki .Geri dönmeniz lazım dünyaya.Önünüzde bir hayat vardır yaşanacak,kazanacak,kaybedecek,bazen sadece ümitsizce seyredecek yenilgiyi,bazen de kollarınızı ikiye ayırıp zaferinizi kutlayacak...Uyanmanız gerekiyor kısaca,tabi önce uyumanız gerekiyor biraz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder